Verdi’nin “Aida” operası | Uğur Ersöz

Ekim 23, 2013

Verdi’nin “Aida” operası | Uğur Ersöz

aida“Aida”, 19. yüzyılın en önemli opera bestecisi sayılan Giuseppe Verdi tarafından bestelenmiş 4 perdelik bir operadır. İtalyanca librettoyu (opera, operet, oratoryo, bale, müzikal gibi müziksel sahne eserlerinin yazılı metinlerine verilen ad), yine aynı dönemde yaşamış Fransız eski Mısır uzmanı Augusto Mariette tarafından yazılmış bir senaryodan uyarlayarak, Verdi için, İtalyan şair ve yazar Antonio Ghislanzoni yazmıştır.

Mısır Hidivi İsmail Paşa, Ocak 1871’de Verdi’ye 150.000 frank ödeyerek “Aida”nın siparişini verir. Bazı kişilerin inandığı gibi bu eser, ne 1860’da Süveyş Kanalı’nın açılışını kutlamak ne de Kahire’de kurulup aynı yıl açılan Hidivlik Opera Evi’nin ilk kurulum prömiyeri için hazırlanmıştır.

“Aida”, ilk kez 24 Aralık 1871’de Kahire’de Hidivlik Opera Evi’nde orkestra şefi Giovanni Bottesini yönetiminde sergilenmiş ve büyük başarı kazanmıştır. Verdi, bu operanın ilk gösterimini halktan rastgele opera izleyicisine yapılmasını istediğinden, ama buna rağmen ilk gösterim için tüm biletler davetiyeyle özel davetlilere verildiğinden dolayı bu gösterimi protesto ederek gitmemiştir. Bu sebeple Verdi, şahsen ilk gösterim olarak tam bir yıl sonra Şubat 1872’de Milano’da La Scala Opera Evi’ndeki gösteriyi kabul etmektedir.

“Aida”nın konusu, eski Mısır’da Firavunlar çağında Teb ve Menfis kentlerinde geçer. Mısır Firavunu (bas) Habeşistan ile savaş halindedir. Mısır ordusunun genç kumandanı Ramades (tenor), Habeş kralının kızı genç ve güzel Aida’ya (soprano) âşıktır, ancak onun kimliğini bilmemektedir. Habeş kralı Amanasro (bariton) Teb kentine saldırınca Ramades komutasındaki Mısır ordusu karşı koymaya hazırlanır. Üzüntü içinde olan Aida gibi firavunun kızı Amneris de (mezzo soprano) Ramades’e âşıktır ve ona zaferle dönmesi çağrısında bulunur.

Broadway- Newyork’ta bulunan Amerika’nın en ünlü opera organizasyonu olan  Metropolitan Opera Evi tarafından adeta profesyonel bir film setini andıran dekoru ve kostümleriyle 1989’daki gösteriminde  izleyeceğimiz üzere adı da eserin en çok bilinen ve sevilen bölümü olan “Zafer Korosu”nda (operanın 2. perdesi 2. sahnesinde), Teb kentinin surları dışındaki büyük yolda Firavun, kızı Amneris ve yanındaki esir Aida, saraylılar ve diğer esirler toplanır. Zafer kazanmış olan Mısır ordusu halk tarafından büyük coşkuyla zafer marşıyla karşılanırken Tanrı İsis, Mısır ve Firavun övülür: “Mısır’a ve onu koruyan İsis’e zafer”. Bu zafer sahnesi için Verdi, normal orkestra trompetinden daha uzun bir trompet kullanmış ve bu çalgıya “Aida trompetié” adı verilmiştir. Partisyonda ise toplamda altı trompet yer alır.

2. perdenin 2. sahnesindeki görkemli zafer bölümünden sonra ise bir bale sahnesi yer alır. Son olarak doğu tarzı müzikle kızların çekici dansı izlenir, daha sonra zafer marşı tekrarlanarak en son olarak sahneye zafer kazanmış kumandan Ramades girer. Bu görkemli operanın inanılmaz görselliğini, sanki 1989’da Broadway’deki gösterimindeymişçesine izleyelim.

Uğur Ersöz – edebiyathaber.net (23 Ekim 2013)

Yorum yapın