İskoçya haber sitesi Scotland Now’da yer alan habere göre, Amerikalı yazar Diana Gabaldon, dizi uyarlaması da yapılan “Yabancı” isimli romanını yazarken hiç İskoçya’ya gidemediğini açıkladı. İlk kitabı yazarken İskoçya’yı sadece kütüphaneden araştırdığını kaydeden Gabaldon, şimdi ise her fırsatta bölgeyi ziyaret ettiğini aktardı.
Yazar Gabaldon’un “Yabancı” romanı, 1945’te bir savaş hemşiresi olan Claire Randall’ın tarihi taş çemberine dokunması ile bir anda kendini savaş yüzünden yıkılmış 1743 İskoçya’sında bulmasını anlatıyor. Serinin ilk kitabındaki olaylar İskoçya’da geçiyor. Serinin ilk filmi de yine “Yabancı” ismi ile diziye uyarlandı. Büyük beğeni gören Gabaldon’un kitapları ise dünya genelinde şimdiye kadar 25 milyon nüshadan fazla satıldı.
Gabaldon, gelecek ay Stirling Kalesi’nde yapılacak İskoçya Kitap Haftası’na katılmak için bu ülkeyi ziyaret edeceğini kaydetti. Gabaldon, ziyaret öncesi ise basına yaptığı açıklamada, “Birinci kitabı kütüphanede araştırma yaparak yazdım.” itirafında bulundu. İlk kitabı yazarken İskoçya’ya gitme imkanı bulamadığını da anlattı.
Yazar, “Ancak ilk kitabı sattığımızda bir ok kitap anlaşması yaptık ve eşime İskoçya’ya gitmemiz gerektiğini söyledim. Ondan sonra her fırsatta ziyaret ettim. Şimdiye kadar yaklaşık 25 defa gittim.” diye konuştu.
Ziyaretleri sırasında yerel İskoçya lehçesinden epey öğrendiğini de söyleyen Amerikalı yazar Gabaldon, “Kelt dili lanet okuma ve fiiller konusunda çok özgün.” görüşünü aktardı.
Bu arada Diana Gabaldon, daha önce sorulduğunda kitaplarında hiç bir sahneyi değiştirmeyi düşünmediğini, ancak özellikle ilk iki kitabındaki İskoçya dilindeki kısımları yeniden yazmak istediğini ifade etmişti.
“Yabancı” bir zaman yolculuğunu anlatıyor. 1945’te eski bir savaş hemşiresi olan Claire Randall, evine döner. Tekrar bir araya geldiği eşiyle ikinci bir balayına çıkar. Salisbury Düzlüğü’nde bulunan tarihi taş çemberini ziyaret ederler. Bu taşlardan birine dokunan Claire birden kendini, savaş yüzünden yıkılmış ve gruplaşmış sınır baskınlarına maruz kalan İskoçya’da bir yabancı olarak bulur. Zaman yolculuğu sonucu kendini bulduğu yıl ise 1743’tür. Anlayamadığı güçler tarafından zaman içinde geçmişe savrulan Claire, hayatı için tehdit oluşturabilecek mülk sahipleri ve casusların arasına düşer. Cesur bir İskoç savaşçısı olan James Fraser, Claire’e öyle sınırsız bir aşk sunar ki, genç kadın sadakat ve tutku gibi iki zıt duygunun arasında sıkışıp kalır.
edebiyathaber.net (12 Ekim 2015)