Ülkemizin tek, yıllık yayıncılık konferansı Zeynep Cemali Edebiyat Günü‘nün yedincisinde, edebiyatçılar, kitaplara emek verenler ve okurla kitapları buluşturan tüm paydaşlar Kadir Has Üniversitesi‘nde bir araya geldi. Yayıncılık ve edebiyat dünyasının buluştuğu konferans önemli isimleri ağırladı.
Çocuk ve gençlik edebiyatının uzman yayınevi Günışığı Kitaplığı’nın 2011 yılından beri düzenlediği konferansta çok sayıda edebiyatçı, yayıncı, editör, çevirmen, tasarımcı, illüstratör, telif ajansı, kitapçı, dağıtımcı, sivil toplum kuruluşları, kütüphaneler ve medyadan yetkililer bir araya geldi. Edebiyat günü, 6, 7, 8. sınıf öğrencileri için yurt çapında düzenlenen Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2017 Ödül Töreni‘ne de ev sahipliği yaptı.
Yayıncılığın güncel konularının tartışıldığı tamgünlük konferansın açılış konuşmasını, hem çocuklar hem yetişkinler için üreten sanatçı Behiç Ak yaptı. Dünyada her şeyin kötüye gittiği bir dönemde, çocuk edebiyatının insanlığa yepyeni bir kapı araladığına dikkati çeken yazar, “Yetişkinlerle çocuklar arasındaki duvarı yıkmak için çocukların deneyimsizliğine ihtiyacımız var. Yakın geçmişte çocuk edebiyatına burun kıvıranlar şimdi çocuklarıyla, torunlarıyla çocuk kitabı okuyor,” dedi.
Sektöre 40 yıldır emek veren, usta edebiyatçı Enis Batur, konferansın iz bırakan kapanış konuşmasını yaparken, ülkenin tablosunun iç karartıcı olduğunu, ancak bunun panzehirinin, herkesin kendi işini en iyi şekilde yapmaya çalışması olduğunun altını çizdi. Batur, “Yayın dünyası, Don Kişoteks bir dünya değil; ne durumda olduğumuzu bilmek ve ona göre hareket etmek gerekir. Sorumluluğumuz, ürettiğimiz metnin kıymeti, niteliğidir,” ifadesini kullandı.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, siyasi, ekonomik ve sosyokültürel koşulların yayıncılığa, kültür sanat ortamına yansımasını güncel veriler ışığında ele aldı. Bir zamanlar ötekileri korkutmak için yaratılan hikâyelerin gerçeğe dönüştüğünü ve korkunç bir kutuplaşma olduğunu belirten usta araştırmacı, Türkiye’deki toplumsal duruma ilişkin öngörülerini şöyle açıkladı: “Türkiye, el freni çekik araba gibi. Bireysel hayatta ne kadar umutlu ve sorun çözücüysek, ortak hayatlarda o kadar umutsuz ve sorunlara teslim haldeyiz.”
Ödüllü öykücü, televizyoncu Yekta Kopan ile kültür sanat gazeteciliğinin üretken isimlerinden, yazar Sibel Oral, yeni iletişim evreninde edebiyatın yerini masaya yatırdı. Yeni medya ortamlarındaki edebiyat, dil ve ifade anlamındaki değişimlerin vurgulandığı söyleşide Yekta Kopan, “Kitap, yerine başka bir şey koyamayacağımız bir buluştur. Kitap, bedensel değil, zihinsel uzantımızdır. Biz yok olacağız, ama kitap yok olmayacak,” dedi. Basılı kitabın hiçbir zaman ölmeyeceğini belirten Sibel Oral ise, “Sosyal medya sayesinde yaralanan bir şey var, ama o kitap değil; dil, eleştiri, yazar ve okur,” ifadesini kullandı.
Günün konuk konuşmacısı hayatını kitaplara adamış bir yayıncı, gazeteci, edebiyat eleştirmeni olan Turhan Günay‘dı. Cumhuriyet gazetesinin yöneticileriyle birlikte gözaltına alınan ve dokuz ay tutuklu kalan Cumhuriyet Kitap Eki Yayın Yönetmeni Günay, konuşmasında, bu ülkede her ne olursa olsun, kitaba ve kitapçıya olan ihtiyacın hiç bitmeyeceğine işaret ederek, yayıncılık dünyasını selamladı: “Uzun süre aranızda değildim, ama yine kitapların dünyasındayım.”
Edebiyat ajanı Nermin Mollaoğlu ile yazar, yayıncı Mine Soysal‘ın edebiyatımızın son 10 yıldaki yurtdışı serüveninin masaya yatırdığı oturumda, yayınevlerinin yaklaşımından uluslararası fuarlara dek birçok başlık değerlendirildi. Nermin Mollaoğlu, yurtdışı fuarlarda konuk ülkelik deneyiminin bu fuarlara hazırlık sürecindeki önemini vurguladı ve, “Yayınevlerinin web sitelerine, İngilizce katalog hazırlıklarına, telif hakları bölümlerine istihdam konusunu ciddiye almaları gerekiyor,” dedi. Yayınevlerinin yazarlarıyla yurtdışı temsil konusunda işbirliği içinde çalışmasının anlamını hatırlatan Mine Soysal, “Yazarının kitabını yurtdışında temsil eden, tanıtan çok az yayınevi var. Yazar, koca bir dünyada tek başına,” dedi.
İstanbul İstanbul romanıyla Vaclav Havel 2017 Ödülü’ne değer görülen ve ödül töreni nedeniyle New York’ta bulunan yazar Burhan Sönmez, katılımcılara video kaydı aracılığıyla seslenerek, edebiyatın özgürlük dilini vurguladı.
Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2017 Ödül Töreni’nde konuşan Proje Başkanı Müren Beykan, dayanışma kavramını, muhtaç olana yardım etmek, büyük bir iyilik yapıp gönenmek olarak düşünen gençlerin azımsanmayacak sayıda olduğuna dikkati çekti. “Birçok öyküde, dayanışma, sadece iyilik yapmak üzerine kurgulanmış, bir o kadarı da dayanışmanın ‘elbirliği etmek’ gerektirdiğini unutuvermiş,” sözlerini kullandı.
Coşkulu bir katılımla gerçekleşen konferansın tüm içeriği, Aralık’ta e-dergi Keçi‘nin KIŞ 2018 sayısında yayınlanacak. Keçi e-dergi, keciedebiyat.com adresinden ücretsiz okunabiliyor.
Yıllık yayıncılık konferansı gelecek yıl, sekizinci kez 29 Eylül 2018‘de gerçekleşecek.
edebiyathaber.net (2 Ekim 2017)