Edebiyat Haberin’de medya destekçilerinden olduğu, Türkiye Yayıncılar Birliğini tarafından yürütülen “Yayınlama Özgürlüğü Yolunda” projesinin Karadeniz toplantısı Trabzon’da yapıldı.
Toplantıya Karadeniz bölgesinden katılan yayıncılar, gazeteciler karşılaştıkları sorunları aktardılar.
Toplantı iki oturum olarak yapıldı. İlk oturumda proje hakkında bilgi verildi. Projenin amaçları konusunda toplantıya katılanları bilgilendiren Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Başkanı Metin Celal yere düzeyde yapılan bu toplantılarda çıkan sonuçların daha sonra bir rapor haline getirileceğini söyledi. Toplantının ilk oturumunda yazar Atilla Birkiye ve Yayıncı Müge Sökmen yayınlama özgürlüğü konusunda yaşanan sorunları aktardılar.
Seçilen milletvekilleri yasaklanan kitapların yasağını kaldırılmasını istemeli
Toplantıda ilk konuşmayı yapan Yazar Atilla Birkiye geçmişte sansürlenen kitaplar ve açılan davalardan örnekler verdi. Atilla Birkiye Nazım Hikmet, Sabahattin Ali gibi değerli yazarların yasaklanan, toplatılan kitaplarından, ardından da bu yazarlara açılan davalardan söz etti. Günümüzde bu yasakçı tutuma karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Birkiye ‘’Seçilecek olan milletvekillerinden umuyorum ki bazıları yasaklanan kitapların yasağının kaldırılmasını isteyeceklerdir’’ dedi.
12 Eylül’de yayıncılar direndi
Yayıncı Müge Sökmen konuşmasına mesleğine adım attığı 80 dönemini anlatarak başladı. Dönemin yasakçı zihniyeti nedeniyle yaşadıkları zorlukları anlatan Sökmen ‘’80’de ölen gazeteciler, yayıncılar işkencelerle engellenmeye çalışıldı. Ama direndik.’’ diyerek dönemi özetledi. Yayıncılara açılan davalara da değinen Sökmen davaların açılma nedenlerinin döneme göre değiştiğini, Marksizm-Leninizm, Pornoculuk, Kürtçülük, Dindarlık-Dinsizlik gibi nedenler bahane edilerek açılan davaları ve verilen para cezalarını aktararak bilgi verdi. Sökmen, para kazanma hırsı nedeniyle içleri boşalan kitapçıları ve yayın evlerini eleştirerek sözlerine son verdi.
Toplantının ikinci oturumunda Türkiye’de sansüre uğrayan haberler ve yayınlar hakkında bilgilerin olduğu bir slayt gösterisi yapıldı. Yayınlama Özgürüğü hakkında bu güne kadar yapılan çalışmalar ve raporlar aktarıldı. 14 Ocak günü Fransa’nın başkenti Paris’de Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırı sonrasında Cumhuriyet gazetesinde çıkan karikatürlerden dolayı gazetenin yazarları Hikmet Cetinkaya ve Ceyda Karan’a açılan soruşturmalara yer verildi.
Bazı kitapları satmamamız için uyarılıyoruz
Toplantının ikinci oturumunda Karadeniz bölgesinden toplantıya katılan katılımcılar düşüncelerini aktardı. Toplantıda söz alan edebiyat öğretmeni Ahmet İnce yıllardır çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdığını belirterek yazılarına davalar açıldığını söyledi. Bütün bu yasaklamalara karşı yayıncılığa devam ettiğini belirten Ahmet İnce dört kitap yazdığını söyleyerek “ Özgürce sözümüzü söylememizden korkuyorlar, düşünen insanlardan korkuyorlar, kitaplarımızdan korkuyorlar. Onlar korkuyorsa biz doğru yoldayız demektir, inatla devam edeceğiz.’’ Dedi.
Toplantıya katılan bölgede çıkarılan çeşitli yerel yayınların editörleri de söz alarak yaşadıklarını anlattı. Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi tarihçi Veysel Usta da bölge halkının 16 yıldır öz emekleriyle çıkardığı Serender dergisinden bahsetti. Toplantıda konuşan Ra kitapevi sahibi Ramazan Güner kitabevinde sattığı kitaplar nedeniyle zaman zaman baskıya maruz kaldığını aktardı. Bazı kitapları satmaması için uyarılar aldığını söyleyen Güner yerelde bu tür baskıların çok yaşandığını belirtti.
Deneyim aktarımı ve tartışmalarla devam eden toplantı tartışmalar neticesinde alınan kararların rapor haline getirilmesi ve katılımcılara sunulması kararı ile sona erdi.
edebiyathaber.net (11 Mayıs 2015)