Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Anıl Şahal’ı, eşi Hatice Şahal ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Hafta içi öğle molalarında parka gider ve orada yazar. Önceleri müsvette kâğıtlara yazdıktan sonra eve gelip bilgisayara geçirir, bunun çok yorucu ve zahmetli bir süreç olduğunu söylerdi. Şimdi kendisine bir tablet aldı ve o şekilde yazıyor, sonrasında da son düzenleme için yazdıklarını bilgisayarına kopyalıyor. Yazım sürecini çok hızlandırdığını söylüyor tabletin. Evde olduğu zamanlarda ise kendine ait bir köşe oluşturur, sessiz bir ortam aramaz, çalışma odasında oturmaz, gelir yanımda salonda oturup yazar.
Eşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Genellikle önce Anıl okur, beğenir ve bana tavsiye eder. Çoğu zaman bilimkurgu olur bunlar. Daha sonra ben okurum ve benim de beğenimi kazanır. Tabii benim de ona tavsiyelerim oluyor. Ben genelde bilimkurgu dışı tavsiyelerde bulunurum. Moskova’da Bir Beyefendi’yi ben tavsiye etmiştim mesela. O kitabı öve öve bitiremez. Okuduklarımız aynı olur genellikle ama ben Anıl’ın hızına yetişemiyorum okumada.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Yazım sürecinde çalıştığı dosyayı bana hiç göstermez, bana danışmaz, fikrimi sormaz. Yani hiçbir şekilde aklındakini yazıya tamamen dökmeden ve onun üzerinde düzenleme yapmadan bilgi vermez. Tamamen bitirdikten sonra sonra bana okutur. Ben de tamamen okuyup bitirene kadar bir yorumda bulunmam, okuma esnasında notlar alırım. En son nerede ne değişiklik yapması gerektiğini düşündüğümü veya neleri eksik ya da fazla bulduğumu söylerim. Yani bir anlamda bir ön editörlüğünü yapıyorum. Notlarıma göre düzenlemelerini yapar. Sonra da bana aklındakileri sorar. Şu bölüm sence nasıl, şu karakter hakkında ne düşünüyorsun ya da şu diyalog nasıl olmuş gibi.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Ritüeli yoktur pek, yanından kahvesini ve meyvesini eksik etmeyeyim yeter. Ritüel haline getirmek istediği bir şey var; sabah beşte yazmaya başlamak. Zihni günün getirdikleriyle bulanmadan, aklındakileri yazıya dökmek istiyor. Henüz bunu başarabilmiş değil.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Roket Dergi ve Neuromancer. Sanırım şu sıralar Asimov okuyor.
edebiyathaber.net (20 Temmuz 2023)