Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Burcu Yalkın’ı, kardeşi Pınar Erdal ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Belirli bir yerde yazmaz. Bilgisayarında ya da gece uykusundan uyanınca aldığı notlar üzerinden de ilerletebilir şiirini. Defalarca yazdığı üstünü çizdiği, karaladığı taslaklar da olabiliyor, bu şekilde yazdıkları genellikle daha uzun sürede bitiyor. Kendi başına yazmayı tercih ediyor, o yüzden olmadı.
Kardeşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Yazı ve okumaya çok vakit ayıramıyorum. O yüzden konuşmuyoruz. Şiir hakkında da maalesef çok bir birikime sahip değilim. Daha doğrusu yakınlık duymuyorum. Burcu’nun genelde kendi şiirleriyle konuştuğunu, sesli okumalar yaptığını ve yazdıktan sonra şiiriyle yakınlaşmaya çalıştığını biliyorum. Bir başkasının yazdığı hissi oluyormuş, bu yüzden bir çocuk gibi onu sevene kadar bekliyormuş. Okumadığı zamanlarda huzursuz olduğunu ve düzenli okumaya çalıştığını biliyorum. Eğer okumadıysa o günü boşa geçmiş demekmiş.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Burcu genelde kendi iç dünyasında yaşıyor. Yazdıklarıyla ilgili dediğim gibi kendi kendisiyle konuşmaları var. Birkaç arkadaşıyla bu konularda paylaşımları oluyor.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Çok belirli şeyler yok. Bazen sallandığını, volta şeklinde yürüdüğünü, alnına elini sürdüğünü, görüntüler ve fısıltılar üzerinden şiirlerini ilerlettiğini biliyorum.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Birkaç kitabı aynı zamanda okumayı seviyor. Fernando Pessoa Huzursuzluğun Kitabı, Roland Barthes Yazı Üzerine Çeşitlemeler, Walter Benjamin Tek Yön
edebiyathaber.net (2 Şubat 2023)