Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Eyüphan Erkul’u, kızı Zehra Vera Erkul ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Babam yazılarını kış aylarında genellikle Heybeliada’daki evinin oturma odasında yazar, köpeğimiz de her zaman ona eşlik eder. Oturma odamızın bir köşesi babamın çalışma masası ve kitaplarının bir kısmı için ayrı bir yer var ve kopeğimiz de orada babamla durmayı çok sever. Yazları babam genellikle Heybeliada’daki orman kafelerinin birisine gider ve orada yazar. Ben Kanada’ya taşınmadan önce de yazları onunla gidip babam yazarken onunla birlikte kitap okumaktan çok hoşlanırdım. Çünkü ormana yakın olan kafeler genellikle Ada’nın merkezindeki kafelerden çok daha sessiz ve rahat. Babamı o yazarken rahatsız etmeyi sevmediğim için herhangi bir ilginç anımız yok ama babamın röportaj yaptığı sırada yasadığımız komik bir anımızı anlatabilirim. Ben daha anaokuluna giderken babam Milliyet Gazetesi ile bir röportaj yapmıştı ve onun için fotoğraf çekiminin yapılması gerekiyordu. Ama fotoğraf çekimi yapılırken ben babamı yalnız bırakmak istememiştim ve bütün fotoğraflarda poz vermiştim. Neyse ki boyum kısa olduğu için benim olduğum kısımları kesip sadece babamın kafasını kullanabilmişlerdi.
Eyüphan Erkul’un yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Babam yazı yazmasını da okumasını da çok sever. Babamın elinde de çantasında da hiçbir zaman kitabi ve defteri eksik olmaz. Eğer dışarıdaysak bile boş zamanlarında hep defterini çıkarır ve bir şeyler yazmaya devam eder. Kitap okuma alışkanlığımın olmasının en büyük nedeni babamı her zaman büyük bir zevkle kitap okurken görüyor olmam olabilir.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Babam genellikle yazacağı şeyleri ilk başta kafasında planlar ve daha sonra bana anlatır, fikrini sevip sevmediğimi sorar. Genellikle babam yazılarını bilgisayara geçirdikten sonra okumama izin verir ve düzeltme yapması gereken yerlerin olup olmadığı konusunda benim fikrimi ister.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Babamın yazı yazarken vazgeçemediği ritüellerden biri kesinlikle çay içmektir. Babamı elinde çayı olmadan yazarken neredeyse hiç görmedim diyebilirim. Aynı zamanda tütünü de masasından hiç eksik olmaz. Bir diğer alışkanlığı da yazarken klasik müzik dinlemektir.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Babam çok fazla kitap okuyan birisi olduğu için elinden hiç kitap eksik olmaz, hatta çantasında sürekli en az iki kitap taşır ki birlikte bir yere gittiğimiz zaman benim de okuyacak bir kitabim olsun. Elinde en son gördüğüm kitaplar ve bana en son bahsettiği kitaplar Vezir Gambiti, Suyu Arayan Adam, Bahçıvanlar için Koca Karı İklimi, Mor Salkımlı Ev. Büyük ihtimalle ben bunları yazarken çoktan başka kitapları bitirmiştir bile.
edebiyathaber.net (18 Mart 2021)