Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık.Yazar Gizem Çetin’i, annesi Neslihan Carcı ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Yazılarını hayal dünyasında yazar. Genellikle odasında sessizlik içinde ya da daha doğrusu kendi içinde kaybolarak eserlerini, karakterlerini şekillendirir. Çünkü soyutlandığı bir dünyada kendi istediği bir yaşam kurmak daha kolay geliyor diye tahmin ediyorum. Kitapların arasında olmak, arada bir camdan gökyüzüne bakıp hatta ve hatta teleskobuyla yıldızlara, gezegenlere bakmak bile inanılmaz ufkunu açıyor ve o muhteşem karakterlerin şekillenmesine yardımcı oluyor. İlginç bir andır, hayal ederken bir anda koşmaya başlar ve o ara zannedersem uzaya falan gidiyor.
Kızınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
“Bu hafta ne tür konulu kitap okuyalım, okuma saatimizi atlamayalım,” diye mutlaka istişare eder, fikir alışverişi yaparız. Kafasında yazacağı bir kitap veya kısa öykü taslağı varsa bana anlatır ya da yazdığını okur. Evet okumak ya da yazmak ayrılmaz ikili, yaşamak için, var olmanın bilincine, gerçeğine erişebilmek için olmazsa olmazımızdır. Her okuduğumuz eser sonrası hayatımızın, ruhumuzun neresine dokundu ya da iz bıraktı diye karşılıklı mütalaa ederiz kahvelerimizi yudumlarken. Ve arada bir benim de denemelerim olur şiir üzerine, kısa öyküler üzerine. Fikrimizin buluştuğu bir diğer taraf ise ortaya konulan eserin mutlaka yazarının ruhuyla, psikolojisi ile şekillendiğidir.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Eserlerinin okuyucuya neler hissettirdiğini, duyguların karşıya geçip geçmediğine dair fikir alır. Onunla okumak ya da bir şeyler yazıp fikrini almak bile apayrı bir lezzettir. Farklı bir gönül gözüyle bakar, okur, yorumlar. Keza bende kızımın yazdığı yazılara dıştan bir göz, bir okuyucu olarak yorumlar annelik sıfatımı asla ortaya koymam. Çünkü ikimiz de biliriz ki iyi eleştiri, doğru eleştiri; iyi kitap, iyi eser demektir.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Koşmak ve yine koşmak! Şarkı dinlemek ve tamamen yalnız kalmak. Bunlar vazgeçemediği yazma ritüelleri. Bunun yanında mutlaka yazarken çalışma masasının üzerinde en azı 2 olmakla beraber bardaklar bulundurur. Kahve, çay, beyaz çay, yeşil çay ve sıcak çikolata…Yazarken içmekten vazgeçemediği gıdalar. Zannedersem bu da bir tür ritüel olsa gerek.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Richard Koch – 80/20 Kuralı
Fabio Volo – Babam ve Sevgilim
Nezir Ergenç – Böyle Buyurdu İsa Mesih
edebiyathaber.net (19 Nisan 2023)