Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Murat Özgür Sarı’yı, eşi Burcu Akın Sarı ile konuştuk.

Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Yazılarını genelde evimizin kütüphanesinde yazıyor. Kütüphanemiz evimizin en çok sevdiğimiz odası. Yüzlerce kitap, çalışma masası, kitap okumak için berjer bir koltuk ve uzaklara dalıp gitmeyi kolaylaştıran şahane bir manzaramız var. Biz okurken çocuğumuz sıkılmasın diye bir de odaya bebek evi kondurduk. Böylece hem bizim okuduğumuza şahit oluyor hem de bizimle vakit geçirebiliyor.

Eşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Eşimle liseden beri tanışıyoruz. Bu nedenle birlikte büyüdük diyebilirim. Bu süreçte birbirimizi geliştirecek çok şey de paylaştık. Daha önceleri klasik romanlar, zamanın popüler eserleri paylaşım konumuz olurken bu giderek değişti. Şimdilerde ben mesleğim gereği psikolojik kitaplar okuyorum ve tabii konumuz bunlar olabiliyor. O da tarih, siyaset ve cinayet romanlarını benimle paylaşıyor.

Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Yazdıkları genelde psikolojik nüveler içerdiğinden genelde mesleğimle ilgili konuları konuşuyoruz. Kişilik yapıları, o kişilik yapısına sahip bir insanın olası davranışları, tepkileri, duyguları genel danıştığı konular oluyor.

Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Eşim yazı yazmak için genellikle sabah erken saatleri tercih eder. Beş gibi kalkar ve günlük işlerinin ardından masasına geçip yazmaya başlar. Zaman zaman eğer saat buna uygunsa sevdiği bir müziği açarak biraz konsantre olur. Ardından eski yazdıklarına şöyle bir göz atıp kendini tüm dünyadan soyutlayıp yazmaya başlar.

Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Elindeki son kitaplar; Jean Genet’in Denizci isimli romanı, Hanno Sauer’in Ahlak isimli kitapları. Şu an başka bir kitabın yazım aşamasında olduğu için o kitabın konularına yönelik kitaplar okuyor.

edebiyathaber.net (26 Aralık 2024)