Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Murat S. Dural’ı, eşi Serap Dural ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Murat ağırlıklı olarak kendine ait düzeninin bulunduğu çalışma odasındaki masasında yazar, eşlikçisi de masa lambası ve camın kenarında dolanan kedilerdir. Ama asla bununla sınırlı kalmaz. Daima yanında küçük bir defteri vardır, zaman mekan fark etmeden yazar. Bir keresinde uçaktayken bir anda çantasından defterini çıkartıp: “Aklıma bir hikaye geldi” deyip tüm uçuş boyunca büyük bir heycanla, nefes almadan bir metni yazıp tamamladığına tanık olmuştum. Her seferinde bu kadar farklı hikayeyi bir anda nasıl bulup kelimelere döktüğüne halen hayret ediyorum.
Eşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Ona okuma anlamında yetişebilmem mümkün değil, rekor seviyede okuyan tam bir kitap aşığı. Yazabilme yeteneği ise hep kıskanacağım bir özelliği olarak kalacak. Daha çok bana uygun olacağını düşündüğü kitap tavsiyeleri alırım kendisinden, sonrasında karşılıklı yorumlarımızı paylaşırız. Galiba kitap konusunda en çok konustuğumuz şey onun bana “Evin bir yerine daha kütüphane alabilir miyiz?” sorusuna karşılık “Acaba artık e-kitap okumaya mı başlasan” yanıtım diyebilirim.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Kendimi şanslı ve önemli hissettiğim konusalardan biri; üzerinde çalıştığı hikayesini okuyucu, hatta editörü ile paylaşmadan mutlaka benim süzgecimden geçirir. Nihayetinde ben de bir okuyucuyum. Amacım onun hayal dünyasına müdahaleden çok bir okuyucu olarak katkı sağlayabileceğim yerlere odaklanmak olur. Hikayenin ilgi çekici olması, kullandığı dil, olayların örgüsü ve benim özel hassasiyetim olan imla kuralları konusunda görüşlerimi iletirim.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Çok geniş bir müzik yelpazesi vardır, o gunkü moduna bağlı olarak değişen bir müzik fonda olmadan yazdığı bir an bile hatırlamıyorum. Soğuk kış gecelerinde tarçınlı bir sahlepi kim sevmez?
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Bizim eve her ay yeni kitaplar sipariş edildiğinden ve gün içinde aynı anda bir kaç farklı kitabı okuduğundan buraya sığdıramayacağım kadar uzun bir liste çıkacaktır ortaya. Fakat son zamanlarda elinde en çok gördüğüm Arke üçlemesinin son yayımlanan novellası “Lamia”, okumaktan daha ziyade imzalamak için tabii ki de.
edebiyathaber.net (5 Aralık 2024)