Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Nalan Kiraz’ı oğluyla konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Annem genelde salondaki (aynı zamanda yemek masası olarak da kullandığımız) masanın başında yazılarını yazar. Çok fazla sesten hoşlanmadığı için salon kapısını ve çoğu elektroniği kapatır. Evde annemin yazması veya benim çizmem çok standart bir olay haline geldi, ikimiz de saatlerce çalıştığımız için akla özellikle ilginç bir şey gelmiyor. Bazen rutininin aksine bir şey yapmış olursa beni çağırır ve gösterir.
Annenizle yazı/ okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Ben okuma bilincimi çoğunlukla annemden aldım, büyürken bana bir şey alınmasını istediğimde her şeyin bir sınırı vardı, ancak annem sınırsız kitap sunardı. İstediğim kadar kitabı istediğim zaman bana sağladığını hatırlıyorum. Kendi zevkimi geliştirmeme olanak sağladı ama “önemli” eserlere de hakim olduğumdan emin oldu. Şu anki yetişkin halimle ise alıp da eve getirdiğimiz kitapları sürekli birbirimizden kaçırmaya çalışıyoruz, özellikle ikimizin de ortak sevdiği bir yazarınsa. Bugüne kadar Deleuze’ün hiçbir kitabını anneme bırakmadım.
Onun dışında, ben ve arkadaşlarımın yazı çalışmalarını (gerek ciddi gerek amatörce olsun) her zaman destekler ve olabileceğimizin en iyisi haline gelmemizi sağlamaya çalışır. Editörlüğünden de olsa gerek bazı düzeltmeleri ve önerileri biraz acımasızca gelebilir, ancak üzerine biraz düşündükten sonra haklı çıktığını hep anlarız.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Açıkçası annemin yazma sürecinde çok fikir alışverişi yapmayız. Bunun öncelikli sebebi benim yazılarını kendim okuyup keşfederek hiçbir etki altında olmadan deneyimlemek istemem. Ancak çok sıkışırsa, kişi ve mekân isimleri gibi şeyler için yardım istediği olur. Aksine ben bir şey yazıyorsam pek çok konuda annemin tavsiyesini dinlerim.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Önceden de bahsettiğim gibi sesten fazla hoşlanmaz, kapısını kapatarak çalışır. Aynı zamanda çalışma ortamının düzenine çok özen gösterir, evin geri kalanı toplu olmasa bile masası her zaman çok düzenlidir. Evden çıkarken her defteri, bilgisayarını ve kalemlerini belli yerlerine yerleştirir.
Bilgisayarda yazı yazmaktan veya düzelti yapmaktan hiç hoşlanmaz ve yazılarını sadece elde yazar. Çok sevdiği bir lacivert kalemi var, genelde onu kullanır. Kedimiz hiçbir zaman fazla uzakta değildir.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Çoğunlukla elinde birden fazla kitap olur ve birinden diğerine giderek okur. En son elinde gördüklerim ise Henry James’in Güvercinin Kanatları ve Adorno’nun Edebiyat Yazıları kitaplarıydı.
edebiyathaber.net (1 Temmuz 2021)