Yazarın Odası: Nergihan Yeşilyurt | Meltem Dağcı

Ocak 30, 2025

Yazarın Odası: Nergihan Yeşilyurt | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Şair Nergihan Yeşilyurt’u, arkadaşı editör Gökçe Özder ile konuştuk.

1)Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

En çok mutfak masasında yazar. Misafirlerini de çoğunlukla bu masada ağırlar zaten. Evine ne zaman gitsem Nergihan’ın o her zamanki düzenli dağınıklığıyla karşılaşırım. Bu görüntü bana sebepsiz huzur verir. Masanın üstünde başta bilgisayar olmak üzere çeşitli defterler, mutlaka dolmakalemler ve başucu kitapları olur. Özellikle de poetik metinler veya şiir kitaplarını yazarken yanında tutmayı sever.

2) Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Benim yazdıklarımı o, onun yazdıklarını ben mutlaka okuruz, yorumlarız. İkimiz de hem editör hem yazar olduğumuz için kimi zaman satır satır okur, eleştiririz. Nergihan farklı konularda okumayı çok sever. Eğer o ara ilginç bir kitap okuyorsa mutlaka buluştuğumuzda veya telefonda ondan uzun uzun bahsetmek ister. Daha fazla yazmak konusunda da birbirimizi teşvik etmeyi severiz.

3)Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Şairin Gördüğü’nün editörü olduğum için bilhassa bu kitabın yazım sürecinde çok sık iletişim kurduk. Öncesinde de birlikte TRT Çocuk Dergisi’nde çalışmıştık, yine editör-yazar ilişkisi dâhilinde. Nergihan aslında bence çok iyi bir düzyazı yazarı ve şair. Fakat farklı yaş gruplarına yazarken çeşitli tereddütleri, anlaşılamama gibi kaygıları olabiliyor. Bilhassa bu tür durumlarda, üslubu ve konuyu ne kadar açıp nerede sonlandıracağı konusunda sık sık bana fikir danışır. Bazen de farklı, oyuncaklı şeyler yazmak isteyip tıkandığında konuşuruz. İkimiz de oyuncaklı şeyleri sevdiğimiz için kafa kafaya verdiğimizde eğlenceli sonuçlar çıkar genelde.

4) Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Nergihan benim gibi klavye insanı değil, ister şiir ister düzyazı yazıyor olsun mutlaka önce o güzel defterlerine, dolmakalemleriyle ve el yazısıyla yazar. Sonrasında bilgisayar geçirir.

5)Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Epeydir Hiroko Oyamada’nın Çukur’unu okuduğunu biliyorum. Hatta son buluşmamızda da elinde görmüştüm. Yavaş yavaş, keyif ala ala okuduğunu söyledi. Bilgehan Tuğrul’un Midilliler Hakkında İlginç Bilgiler ve Tekil A’nın Endişesi kitaplarının da masasında olduğunu sosyal medyadan gördüğümü itiraf etmeliyim.

edebiyathaber.net (30 Ocak 2025)

Yorum yapın