Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık.Şair Özlem Çallı’yı, editörü Can Gazalcı ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Yazılarını nerede yazdığını bana tam olarak söylemese de fikrim vardır. Zihninin kaleminin her an çalıştığını fark edersiniz. Herkesin dar bir perspektiften gördüğünü alıp evrenselleştirmek üzere zihnindeki kalemi çalışmaya başlar. O nedenle öyküde çok başarılıdır. (Henüz romanı olmadığı için romanda ne harikalar yaratacak bilmiyoruz.) Bunun nerede kâğıda döküldüğü sırrını ben de bilmiyorum.
Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Özlem Çallı, editörüyle yazıdaki gizli manaları ortaya çıkarmaya çalışan, okurun da metni kendi manalarıyla birleştirerek büyülenmesini hedefleyen bir çalışma yürütmez. Oysa ben bir editör olarak yazarlarımla en çok böyle çalışma yaparım. O daha çok kendi gizli hazinesini bulma/ üretme yöntemiyle çalışır ve kendi kendisiyle baş başa kalır yazarken. Siz onun ne yapmak istediğini anlamaya çalışırsınız sadece.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Yukarıda da belirttiğim gibi Özlem Çallı ayrıksıdır. Metinlerinde beraberce çalışıp en mükemmeli bulmaya çalışmak yerine ortaya koyduğu metnin mükemmelliğini daha ileriye taşıyabilecekseniz bu önerilerinizi sunabilirsiniz ona. Editör olarak o noktada işiniz, yeni veya güncellenmiş bir metin yine Özlem Çallı’dan gelinceye kadar biter. Kalemine burnunuzu editör sınırları içinde kalsanız bile zor sokarsınız!
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Bununla ilgili ancak fikirlerim var. Vazgeçemediğinin ruh dinginliği ve huzur olduğunu düşünüyorum. Ondan hiç öfkeli metin gelmez ama “isyankâr” üretimleri vardır. Bunun farkını şöyle anlayabiliriz: Bağırıp çağırmaz metinleri, o isyanına ortak etmeye davet etmektedir. Öfkelenip öfkelenmemek tamamen okurun kendisine kalmıştır. Belki öfkelenmeyecek de heyecanlanıp yola düşecektir. Okuruna rol biçmez. Sorunuza dönersek: O ritüelleri bilmemekle birlikte temelinde huzurun olduğunu işte bu nedenle düşünüyorum. Huzursuz bir metin yazacaksa bile onu huzur içinde yazdığını düşünüyorum. Kaleminden kan damlamaz başka bir deyişle. Kanı yazacaksa da yine kalemi yapacaktır.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Sibel Güneşdoğdu’nun Özgür Renkler romanını alırken yakalamıştım onu bir fuarda!
edebiyathaber.net (8 Haziran 2023)