Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Şeniz Baş’ı, arkadaşı Ayça Güçlüten ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Yazma eyleminin mekânı evidir genellikle ama aslında kafasında yazar Şeniz. Bu nedenle de mekâna ihtiyaç duymaz desem daha yerinde olacak. Bir de uzun yürüyüşler yaparak metinde kritik bulduğu bölümleri halleder, yeni çıkışlar yaratır. Anıya gelince… Yazma sürecinde fiziksel bir anımız yok sanıyorum ama yazma süreci devam ederken de, sonlandığında da – artık gelenekselleşen – uzun sohbetlerimiz olur. Son kitabı “Kahraman ve Cellat”a nokta koyduğunda müthiş bir heyecan ve coşku yaşıyordu. Duygularına hem ortak hem de tanık olmak, arkadaşımın yetişkinler için çok büyük emek vererek tamamladığı bu kitabın her safhasını onunla yaşamış olmak elbette çok kıymetli bir anılar kümesidir benim için.
Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Bu sorunuzu olması gerektiği gibi yanıtlamaya kalksam öyle uzun sürer ki… Özetlemeye çalışayım: Yazmak ve okumak, sohbetlerimizin doğal (ve en çok haz veren) başlıklarından. Özgün bulduğumuz, üzerinde iyi çalışılmış metinleri çocuklar gibi şen bir şekilde birbirimize haber ederiz. Deneyimli bir editör olduğundan iyi metni çok iyi analiz eder ve hemen o yazarın tüm metinlerine ulaşır – ulaşamadığı kitap/metin pek görülmemiştir. Şeniz sayesinde çok çocuk kitabı yazarı öğrenmişimdir; birçoğunu da edindim, okudum. Hayli sıkı bir polisiye okurudur aynı zamanda ama daha ona yetişemedim o türde. Bir de Şeniz emeğe çok saygılı ve çalışkan bir insandır. İnternet üstünden yaptığı yayınların temel sebebi, sevdiği kitapları paylaşmak ve daha çok kişiye ulaşmasını sağlamaktır. İfade etme yeteneği de kuvvetli olduğundan benimle olduğu kadar herkesle paylaşır okumalarını. Yani programlarında ve sosyal medya hesaplarında paylaştıkları, aslında benimle de paylaştıklarıdır.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Yazdıklarını okumamı ister, ben de ondan aynı ricada bulunurum; birbirimizin metinlerini okuruz zaten hep. Üslubu, metin tonu çok oturmuş bir kalemdir Şeniz. Bu nedenle hissiyatımı paylaşırım onunla, teknik olarak diyecek bir şey kalmaz çünkü. Yazdıklarının iyi olduğunu söylediğinizde kolay kolay ikna olmaz. Çok detaycıdır ve ince işçidir. Kendi yazdıkları asla büyülemez onu, aksine kusur arar ve en iyiye ulaşmak için kazısını kolay kolay tamamlamaz.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Olmazsa olmaz bir çay kahve tüketimi vardır tabii ama dengelidir, sağlığına da dikkat eder hep. İlk sorunuzun yanıtında da bahsettiğim gibi, yürüyüşleri de vazgeçilmezdir onun için. Yürürken berrak düşünür, kalemine nefes aldırır. Ne kadar yoğun olsa da, yazıya odaklı yaşasa da çok sevdiği yeğeni Zeynep’e ve ailesine muhakkak zaman ayırır.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Çok okur Şeniz, gerçek bir bibliyofildir. Öğrenmeye ve anlamaya bitmeyen bir iştahı vardır. Son olarak gördüğümü size yazsam bile o yenilerine çoktan geçmiştir. Bir polisiye roman okuyordu en son. Butik ve yeni yayınevlerini de ilgiyle takip eder, iyi yazarları gözden kaçırmaz. Sizin gibi, okurları gibi ben de takipteyim Şeniz’i. Dilerim kitaplarının okuyanı, anlayanı çok olsun ve Şeniz hep yazsın.
edebiyathaber.net (5 Ağustos 2021)