Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Seran Demiral’ı, kardeşi Berin Demiral ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Odasında, odası tam bir çalışma alanıdır. Münzevi’yi yazarken ona “İlham perilerin ne zaman geliyor?” diye çocukça bir soru sormuştum, zaten o sıralar ikimiz de çocuktuk (ablam 16 ben 11 yaşındaydım), o da bana “İlham perisi diye bir şey yok, mesaim başlar gibi başlayıp oturup yazıyorum” demişti.
Ablanızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Yazdıkça benimle de paylaşır ve de yorumlarıma değer verir, ben de en kısa sürede notlar alarak yorumlarımı onunla paylaşırım. Aynı zamanda keyifle okuduğu ve etkilendiği şeyleri benim de okumam için odama bırakır, akşam geldiğimde odamda yeni bir şey görmek de beni çok mutlu eder.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Vermek istediği duyguların geçip geçmediğini, dilinin anlaşılır olup olmadığını sorar. Bazen daha da detaylı “Sence bu karakterin yaşı kaç?” ya da “Sence bu insanlar nerede, hikâye nasıl bir yere gidiyor?” gibi sorulara da cevap vermemi ister.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Öncesinde kendine notlar aldığı, araştırmalar yaptığı bir sürü kâğıdıyla oturur bilgisayarının başına, kahve ve müziği de hep onunla olur.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Her odada ayrı bir kitabı olduğundan takip etmem pek mümkün olmuyor, kahvaltıya bir kitapla gelirken akşam yemeğinde başka kitap oluyor.
edebiyathaber.net (7 Aralık 2023)