Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Turhan Yıldırım’ı, annesi Süheyla Yıldırım ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Kitaplıklarının da bulunduğu yazı odasında öykülerini yazar. Yazarken değil ama sanırım bir karakteri yaratırken ilginç bir âna denk geldim. İlk kitabında yer alan bir öyküydü galiba. Yaz aylarında güneşli bir pazar günü evimizin balkonunda kahvaltı ederken aniden ayağa kalkıp ayağındaki terlikleri ellerine geçirdi. Sonra bunları balkon korkuluğunun üzerinde yürütmeye başladı. “Oğlum ne yapıyorsun?” diye şaşırarak sordum ona. “Aklımdaki öykünün karakteri acaba bu korkuluğun üzerinde dengede durabilir mi, düşer mi, diye bakıyorum,” şeklinde cevap vermişti.
Oğlunuzla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Kimi zaman çok sevdiği kitapları anlatır ve benim de okumamı ister. Kimi zaman da yazdığı ya da yazacağı öykülerden bahseder. Bazen ben de okuduğum kitaplarda beğendiğim anlatımlardan, cümlelerden bahsederim. Oğlumla yazı/okuma üzerine paylaşımımızın çok sık olduğunu söyleyemem.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Öneri almaktan çok, iyi bir dinleyici olduğunu söyleyebilirim. Yıllarca öğretmenlik yaptım. Yaşanılan olayları detaylıca betimleyerek anlatmayı severim. Benim anlattıklarımı çocukluğundan beri çok dikkatlice dinler. Bunun yazdığı öykülere de katkı sağladığını düşünüyorum. Yazarlığıysa tamamen zihninde yaşıyor. Bitirmediği bir öyküsünü göstermez, paylaşmaz. Öykülerini yazma aşamasındaysa anlatmayı sever.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Bir şey yazacaksa evin içinde sürekli yürür, hep hareket halindedir. Kafasındakiler netleşince de yazı odasında bilgisayarının başına geçip yazmaya başlar. Yazarken dış dünyaya kapalıdır. Ona seslendiğimde, hatta yanına gelip bir şeyler söylediğimde bile beni duymaz. Yazarken başka bir evrende gibidir. Kimi zaman pencere camında dışarı öylesine sabit bakarken görürüm. Bunu neden yaptığını, nereye baktığını sorduğumda, kafasında öykü kurduğunu söyler.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Yazı masasında bulunan kitap okuma standında Arkadaş Z. Özger’in Sakalsız Bir Oğlan Tragedyası ve Alâattin Karaca’nın İkinci Yeni Poetikası kitapları var. İşle ev arasındaki yolda, yanına mutlaka kitap alır ama hep çantasında getirip götürdüğünden şu an hangisini okuduğunu bilemiyorum.
edebiyathaber.net (13 Temmuz 2023)