Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık.Yazar Zeynep Kahraman Füzün’ü, on yaşındaki oğlu Eymen Nuri Füzün ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Her yerde yazıyor. Masasında, terasta, ablamın odasında, salonda veya kafelerde yazıyor. Genelde bilgisayarda yazıyor ama telefondan düzeltme yaptığını da söylemişti. İlginç bir anımız yok ama yazarken denk geldiğimizde onu bir süre rahatsız etmememizi söylüyor.
Annenizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Ben kitaplarımı kendim seçiyorum. O sadece almama yardımcı oluyor. İyi bir okur olduğumu söylüyor. Hatta okuduğum bazı kitapları merak edip okuyor. Ben de onun kargosu geldiğinde kitaplarının isimlerine bakıyorum. Çok ilginç bir okuma zevki var. Garip isimli kitaplar alıyor. Mesela; Göçmüş Kediler Bahçesi, Kâğıt Ev, Kanını Satan Adam, At Çalmaya Gidiyoruz, Mezarımdan Yazıyorum, Ama Fareler Uyurlar Geceleyin, Nasıl Ölünür.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Bazen yazacağı öykünün fikrini heyecanla anlatır. Biz de yorumlarız. Dergide çıkan öykülerini ben de okuyorum. Güzel bence. Romanı biraz ağır gelmişti ama anlamıştım.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Sessizlik istiyor. Kulaklık kullanmıyor. Bir şey dinlemez yazarken. Sadece yazmaya odaklanır. Yalnız olmak onun için çok önemlidir. Kahve içer.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Evde, okulda ve arabada ayrı kitaplar okur. En son okula Sana Gül Bahçesi Vadetmedim’i götürdü. Evde de Barbarın Kahkahası’nı okuyor. Arabadakini hatırlamıyorum.
edebiyathaber.net (2 Mart 2023)