Nikos Kazancakis’in İspanya, Yaşasın Ölüm adlı romanı, Ahmet Angın çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
İspanya, Yaşasın Ölüm, Kazancakis’in deyimiyle bir yüzü mahzun ve hayalperest Don Quijote, bir yüzü pragmatist ve şen Sancho Panza olan bu esrarengiz ülkenin özünü tüm tezatlarıyla, şiddetiyle, güzelliğiyle ve onuruyla anlatan bir yapıt.
1920’lerin sonunda Eleftheros Logos gazetesinin dış haber muhabiri olarak gittiği İspanya’da Nikos Kazancakis yıkılmış bir imparatorluğun kalıntılarında yaşayan küçük insanları, gezgin şövalyelerin at sürdüğü günlerden beri değişmemiş uçsuz bucaksız bir taşrayı, İspanya’dan yolu geçen tüm kültürlerin bıraktığı rengârenk mirası bulmuştu. O günlerde İspanya, “karanlık ve korkunç” bir yüzyıla izini bırakacak varoluş krizinin tam ortasındaydı. İçsavaş felaketinden önce, bulutların toplanmasını olacakları bilmeden izleyen Kazancakis, savaş sırasında tekrar İspanya’ya dönmüş ve ülkeyi saran vahşete, Madrid’in düşüşüne bizzat tanıklık etmişti.
İspanya, ulusların Don Quijote’sidir. Dünyayı kurtarmaya çalışır, güvenliğe ve refaha sırtını döner, ele geçmez binlerce hayali kovalar. Bu mantık ötesi donkişotça seferlerde kendini tüketir. Şehirleri harap olur. Tarlaları çoraklaşır. Araplardan kalma kanalları tıkanır, bahçeleri kurur. Kendi efsanesini yaratır İspanya. Mutluluk ve refahı, ılımlılık ve barışı ne yapsın?
“İspanya’nın Yunan edebiyatçılar tarafından geç de olsa keşfedilmesini sağlayan kitap.”
Emmanuel Hatzantonis
#girit #osmanlı #başkaldırı #bağımsızlık #tarihiroman #rekabet #düşmanlık
İspanya, Yaşasın Ölüm’e ilgi duyanlar için ek öneriler:
Gabriel García Márquez – Doğu Avrupa’da Yolculuk; George Orwell – Burma Günleri; Lawrence Durrell – Kıbrıs’ın Acı Limonları; Laurent Seksik- Stefan Zweig’in Son Günleri; Halide Edib Adıvar –Türk’ün Ateşle İmtihanı
NİKOS KAZANCAKİS, 1883’te Girit’in Kandiye kentinde doğdu. Atina Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra hukuk doktorasını veren Kazancakis, felsefi açıdan ünlü düşünür Henri Bergson’dan etkilendi. Lenin Barış Ödülü’ne değer görüldü; 1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü bir oy farkla kaybetti. Goethe ve Dante’nin yapıtlarını Yunancaya çevirdi; Homeros’un Odysseia destanına 33.333 dizelik bir devam yapıtı yazdı. Türkçeye çevrilen yapıtları arasında Kaptan Mihalis, El Greco’ya Mektuplar, Kardeş Kavgası, Günaha Son Çağrı, Yeniden Çarmıha Gerilen İsa ve Zorba sayılabilir. Kazancakis, altmışlarındayken İkinci Dünya Savaşı yıllarında kaleme aldığı Zorba romanıyla uluslararası üne kavuştu. 1957’de öldüğünde, doğduğu kent Heraklion’daki kale burçlarından birinin altına gömüldü. Mezar taşına, “Hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm” sözleri yazıldı.
AHMET ANGIN, 1919’da Girit’in Hanya kentinde doğdu. Haydarpaşa Lisesi’ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdikten sonra İzmir’de gazeteciliğe başladı. Uzun yıllar Demokrat İzmir gazetesinin başyazarı ve genel yayın müdürü olarak görev yaptı. 1965’te Kirpi adlı mizah dergisini çıkardı. Milliyet Genel Kültür Ansiklopedisi ve Meydan Larousse’ta çevirmen olarak çalıştı. Yunanca ve Fransızcadan 35 kadar çevirisi bulunan Angın, 1977’de İstanbul’da öldü.
edebiyathaber.net (25 Temmuz 2019)