Akademisyen ve yazar Jonathan Crary’nin yazdığı Yeryüzü Yakılıp Yıkılırken dijital çağa bir eleştiri niteliği taşıyor. *
İnternetli dünyanın kapitalizme hizmet eden özellikler taşıdığını savunan Crary, egemen güçlerin kontrolündeki internetin başta bilgi tekeli olmak üzere sermayenin küreselleşmesine ve tek-tip insan yaratmaya hizmet ettiğini belirtiyor. Kitabın hemen girişinde Phillippe Sollers’ten bir alıntı yapan yazar, onun sözlerini kitabının ana fikri haline getirmiş: “Gece oldu ve başka bir dünya doğmakta. Haşin, sinik, kara cahil, hafızasız, akla ihtiyaç duymadan dönen bir dünya…”
Bunca bilginin yağmur gibi üzerimize aktığı bir enformasyon ortamında hem hafızasız ve hem de cahil kalmak asıl korkunç olan durum. İnternetin asıl ve gerçek olduğu yanılgısı içindeki toplumlar, bu ortamın özgür olduğunu sanıyorlar. Ama değil.
Jonathan Crary her şeyin internetle yönetildiği evrene “internet kompleksi” adını veriyor ve şu tespiti yapıyor: “Bütün dünya ahalisine dayatılan internet kompleksi, bu ahalinin çoğu için iptila, yalnızlık, boş umutlar, zulüm, psikoz, borçluluk, ziyan edilmiş hayatlar, aşınmış bellekler ve toplumsal çözülme yaratan amansız bir makinedir.”
Crary, internetli dünyanın toplumlar üzerinde kırıcı bir etki yaptığını yani onları pasifleştirdiğini, bu durumun özellikle otoriter devletlerin işine geldiğini kaydediyor. Üstelik sadece otoriterliği beslemekle kalmıyor, küreselleşme adı verilen iştah açıcı bir dünya pazarının en önemli enstrümanı da internettir. Bu özelliğiyle sanal ve yekvücut olmuş dünya birbirine bağlı telefonlar ve bilgisayarlarla finansal kapitalizmin hizmetindedir.
Dijital dünyaya hizmet için üretilen her şeyin doğal dengeyi bozduğunu ileri sürüyor Crary. Elektrikli otomobiller için gereken lityumun, rüzgar türbinleri için gereken neodimin, dijital aygıt ve ağlar için gereken nikelin, molibdenin ve diğer tüm madenlerin çıkarılması için dünyanın yakılıp yıkıldığını belirtiyor. Örnek olarak Peru’da faaliyet gösteren bir Çin şirketinin maden çıkarmak için 4 bin 500 metre yüksekliğindeki Toromocho Dağı’nı dümdüz ettiğini gösteriyor. İnternetin sürekliliği için 8 milyarlık gezegenin kesintisiz elektriğe ihtiyaç duyduğunu, karbon salınımının en önemli nedenlerinden birinin bu olduğunu ifade ediyor. Kitaptan okuyalım: “İnternetin finansallaştırılmasının, bünyesi gereği, gezegenin ısınması ve altyapıda yaşanan çöküşlerin doğurduğu çeşitli etkiler yüzünden zaten sendeleyen ve tehdit altında olan, pamuk ipliğine bağlı bir dünya ekonomisine bağımlı olduğu konusunda neredeyse hiçbir şey söylenmemektedir.”
Modern sanayi uygarlığının dünyayı ateşe attığını yazan Crary, kapitalizmin son safhasında olduğumuzu, bundan sonraki aşamanın ölümcül olacağını vurguluyor. Tıpkı kısa sürede hiçbir işe yaramaz hale gelen dijital araç-gereçler gibi insanoğlu da çok yakında bir kenara atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Başta özgür bir ortam sunan internetin artık tamamen devletlerin kontrolü altında olduğunu ve hiç kimseye ve hiçbir topluluğa özgürlük sunmadığını aktaran Jonathan Crary, sosyal medyanın insanı pasifize eden etkileri yüzünden üzerinde yeniden düşünülmesi gereken bir araç olduğunun altını çiziyor: “Gösteriler, protestolar, yürüyüşler yapılıyor yapılmasına ama aynı anda dijital hayatın atomize edici ayrışmalarına tekrar gömülünüyor. Eylem sırasında tomurcuklanır gibi olan bağlar yok olup gidiyor.”
Çürütülemeyecek bir hakikatı şöyle vurguluyor yazar: “Sosyal medyada devrimci özne yoktur.”
Jonathan Crary bir sanat tarihi profesörü ve editör. Edward Said’in öğrencisi. Lisans eğitimini ve doktorasını Columbia Üniversitesi’nde tamamlamış. Halen hem kendi okulunda hem de başka üniversitelerde dersler veriyor.
Dijital çağın sakıncalarını ve kapitalist evrimin sonrasında neler olacağına odaklandığı bu kitabı Tuncay Birkan’ın başarılı çevirisiyle Metis Yayınları’ndan çıktı.
Dijitalleşmeye, internetin yarattığı sosyal dönüşümlere ve bu dönüşümlerin yarattığı sakıncalara merak salanların okumasında yarar var.
* Jonathan Crary “Yeryüzü Yakılıp Yıkılırken. Dijital Çağdan Kapitalizm Sonrası Dünyaya” Çeviren: Tuncay Birkan. Metis Yayınları. İstanbul. 2023
edebiyathaber.net (3 Mayıs 2023)