Yunus Emre, ünlü asırlar öncesinden günümüze kadar gelen nadir isimlerdendi. Özellikle Türkçe’yi sade ve yalın kullanması ile ünlü olan bu Türk şairinin hayatı ile ilgili çok fazla bilgi olmasa da bu halk ozanının günümüze kadar ulaşan eserleri ne kadar çok sevildiğini gösteriyor. 13. yüzyılın sonları ile 14. yüzyılın başlarında yaşayan Yunus Emre Anadolu’da halk diliyle yazdığı şiirleri ve ilahileriyle tasavvuf düşüncesini geniş kitlelere yaymıştır. Yunus Emre’nin şiirlerinde, sevgi, hoşgörü, insanlık sevgisi ve Allah’a duyulan derin aşk gibi temalar işlenir. Eserleri, Türkçe’nin sade ve yalın bir şekilde kullanıldığı örneklerden biri olarak kabul edilir ve tasavvuf edebiyatının en önemli temsilcilerindendir. Yunus Emre, Anadolu’nun kültürel ve manevi mirasında önemli bir yere sahiptir ve bugün hâlâ şiirleri dillerden dile dolaşıyor.
Yunus Emre, bir Türk ozanı ve şairidir. Ancak ünü sadece Anadolu ile sınırlı değil. Türkiye’de birçok yerde Yunus Emre’nin mezarı olduğu iddia edilen yerler var. Bunlar arasında Eskişehir Mihalıççık İlçesi’ne bağlı Sarıköy’de bulunan Yunus Emre Külliyesi ve Türbesi öne çıkıyor. Öte yandan Anadolu sınırlarının ötesinde de dikkat çeken bir Yunus Emre mezarı var. Bahsettiğimiz yer Azerbaycan’ın Gah ili sınırları içerisinde yer alan Oğuz Kabristanlığı – Hacı Tapdıg ve Şeyh Yunus Emre Ziyaretgahı’dır.
Yunus Emre’nin Azerbaycan’daki Mezarı: Hacı Tapdıg ve Oncallı Köyü Ziyaretgahı
Oğuz Kabristanlığı – Hacı Tapdıg ve Şeyh Yunus Emre Ziyaretgahı, Azerbaycan’ın Gah ilinin Oncallı köyünde bulunuyor. Yerli halkın saygı gösterdiği, ziyaret ettiği bu yeri 2010 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ziyaret etmişti. Bundan dolayı Türkiye’den de Yunus Emre severlerin ziyaret ettiği bir yer olarak dikkat çekiyor. Buna ek olarak söz konusu Yunus Emre mezarını araştırmak için 2010 yılında TİKA tarafından “Azerbaycan’da Bulunan Yûnus Emre Türbesi Hakkında Araştırma” konulu proje de düzenlendiğini söyleyelim.
Bir süre önce Azerbaycan’daki Hacı Tapdıg ve Şeyh Yunus Emre mezarlarını ziyeret ettim ve bu yer ile ilgili elde ettiğim bilgiler ve çektiğim fotoğrafları Edebiyat Haber ile paylaşmak istedim.
Azerbaycan’daki Hacı Tapdıg ve Şeyh Yunus Emre mezarları, ülkenin kuzeyinde, Kafkas Dağları’nın güney eteklerinde Gah ilinin Oncallı köyünde bulunuyor. Köyün, Şeki-Zagatala yolu üzerinde olduğunu da söyleyelim. Bundan dolayı Yunus Emre ziyaretgahına erişim kolaydır. Söz konusu yer aslında eski bir mezarlık. Adının Oğuz mezarlığı olması da ne kadar eskilere dayandığını gösteriyor. Yunus Emre ve hocası Tapduk Emre’nin mezarları dışında birçok eski mezar bulunuyor. Ancak bu iki ünlü ismin mezarları hemen seçiliyor. Her iki mezar, taş duvarla çevrilmiştir. Yunus Emre’nin mezarı ise yerden yaklaşık bir metre yükseklikte yapılması ile de dikkat çekiyor.
Anadolu’nun Ötesinde Yunus Emre: Azerbaycan’da Bir Mezarın Hikâyesi
Peki, araştırmalar bu Yunus Emre mezarı ile ilgili ne diyor? TİKA tarafından “Azerbaycan’da Bulunan Yûnus Emre Türbesi Hakkında Araştırma” konulu proje gerçekleştirildiğini söylemiştim. Bu proje kapsamında Azerbaycan’da araştırma yapan Gazi Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Tatcı, bulgularını “Yukarı illerde bir gezgin derviş: Yunsu Emre (Azerbaycan Notları) başlıklı bir makale ile yayımladı. Bu makalede ise Azerbaycan’daki bu Yunus Emre mezarı ile ilgili özet olarak şu açıklamaya yer veriyor:
“…başta Gah bölgesi olmak üzere, Şamahı, Kebele, İsmailli ve Şeki’de 22-27 Aralık 2010 tarihleri arasında yaptığımız bir dizi saha araştırmasıyla… Elde ettiğimiz bilgilere göre Yûnus Emre Azerbaycan’da, Gah bölgesinde bir müddet yaşamıştır. Oncallı kentindeki (köyündeki) makbere, onun makamlarından birisidir.”
Yunus Emre’nin Anadolu’nun ötesine taşan manevi mirası, sadece Türkiye’de değil, Azerbaycan’da da derin bir saygıyla yaşatılıyor. Gah ilindeki Hacı Tapdıg ve Şeyh Yunus Emre Ziyaretgahı, bu büyük şairin izlerini sürmek isteyenler için önemli bir durak olmuştur. Bu tür yerler, Yunus Emre’nin tasavvufi düşüncelerinin ve insan sevgisinin sınırları aşarak farklı coğrafyalarda bile kabul gördüğünü bir kez daha ortaya koyuyor.
edebiyathaber.net (16 Kasım 2024)