Zelda Fitzgerald’ın tek romanı Türkçede: “Son Valsi Bana Sakla”

Ağustos 26, 2016

Zelda Fitzgerald’ın tek romanı Türkçede: “Son Valsi Bana Sakla”

son valsi bana sakla_kapakZelda Fitzgerald’ın tek romanı olan “Son Valsi Bana Sakla” Alev K. Bulut çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Ayağı bazen öyle ağrıyordu ki gözlerini kapayıp kendini öğleden sonranın akışında kaybediyordu. Hep aynı sanrıyı görüyor, aynı yere gidiyordu. Çok berrak bir göl vardı, dibi olduğu gibi görünüyordu; sivri bir ada suyun üstünde bütün ağırlığıyla terk edilmiş bir şimşek gibi duruyordu. Upuzun kavaklar, pembe sardunya tomurcukları ve yaprakları, gökte yüzen beyaz gövdeli ağaç ormanı her yeri kaplıyordu.”

Eşi F. Scott Fitzgerald ile birlikte 1920‘lerin sembol figürlerinden biri olan Zelda Fitzgerald’ın yazdığı Son Valsi Bana Sakla otobiyografik özellikler taşıyan bir eser. Romanda, tıpkı kendisi gibi, bale tutkunu bir genç kadını ele alan Zelda kendi evliliğinde yaşadığı çalkantıları neredeyse birebir takip eden bir kurgu yaratmış ve romanın başkişisi Alabama’yı bir nevi alter egosu haline getirmiştir. Fransa’ya taşınan çiftin yaşadıkları, Alabama’nın geçkince yaşına rağmen baleye olan merakı ve yakışıklı bir pilotla yaşadığı yasak aşk romanla gerçek hayat arasındaki paralelliklerin sadece bir kısmı. 1920‘lerde bir kadının kendi hayatının dizginlerini ele alma mücadelesini anlatan Son Valsi Bana Sakla, Zelda Fitzgerald’ın basılan tek romanı oldu.

Kimilerine göre Amerika’nın altın çağını yaşadığı 1920‘lerde F. Scott Fitzgerald’ın eşi olarak adını duyuran ve dönemin hareketli entelektüel dünyasının önde gelen simalarından biri olan Zelda Fitzgerald’ın 47 yıllık yaşamına bir de roman sığdırdığını pek kimse bilmez. Yarı otobiyografik bir roman olan ve büyük ölçüde evlilik yaşamını konu edindiği Son Valsi Bana Sakla ilk olarak 1932 yılında basılmış ve şimdiye kadar dilimize çevrilmemiştir. Zelda Fitzgerald, tıpkı romandaki Alabama gibi, geç sayılabilecek bir yaşta, 27 yaşında baleyi takıntı haline getirmiş ve bu tutkusunu da romana aktarmıştır. Yine de edebiyat tarihçileri onun her şeyden daha fazla eşinin bir romancı olarak elde ettiği ünü kıskandığını ve sırf bu yüzden bu romanı yazmaya soyunduğunu söylerler. Romanın Zelda’nın şizofreni tedavisi için yatırıldığı psikiyatri kliniğinde yazılmış olması da bir diğer ilginç nottur. Zelda altı haftada kaleme aldığı romanı zamanın ünlü editörü Maxwell Perkins’e göndermiş ve bu aşamaya kadar da F. Scott Fitzgerald’dan saklamayı bilmiştir. Perkins’ten bir hafta sonra romanı okuyan ve kendi evliliklerinin ifşa edildiğini gören F. Scott Fitzgerald fena halde öfkelenir ve eşinden romanda değişiklikler yapmasını ister. İşin bir diğer boyutu da Zelda’nın yazdıklarının F. Scott Fitzgerald’ın uzunca bir süredir yazmakta olduğu Buruktur Gece adlı romanında ele aldığı konuyla büyük bir benzerlik taşımasıdır.

Dilimize ilk kez çevrilen Son Valsi Bana Sakla , 20. yüzyılın en meşhur edebî çiftlerinden birinin ilişkisine farklı bir bakış açısı sunuyor. Zelda, genç yaştan itibaren ünlü bir yazar olan eşinin etkisinde kalmadan, kendine özgü, ustalıklı bir dil yaratabildiğini gösteriyor.

ZELDA FITZGERLAD

1900’de ABD’nin Alabama eyaletine bağlı Montgomery kentinde doğdu. Altı çocuklu Sayre ailesinin en küçüğüydü ve mesafeli bir adam olan babası Yargıç Anthony Dickinson Sayre’den ziyade annesi tarafından büyütüldü. 1918’de tanıştığı ve henüz tanınmayan bir yazar adayı olan F. Scott Fitzgerald ile 1920 yılında evlendi. Zelda ve F. Scott Fitzgerald çifti “Caz Çağı” olarak da anılan 1920’li yılların en gözde entelektüel çiftlerinden biri oldu ve her ikisi de dönemin sanat-edebiyat çevrelerinin önemli figürleri haline geldiler. Biraz da Zelda’nın uzun yıllar tedavi gördüğü şizofreni tanısı sebebiyle çalkantılı bir evlilikleri oldu ve ilişkilerindeki gelgitler her ikisinin de yazdıklarında önemli yer tuttu. 1921’de tek çocuğu olan Frances “Scottie” Fitzgerald dünyaya geldi. 1922’den itibaren dergilere makaleler ve hikâyeler yazmaya başladı. 1948’de, tedavi için yattığı Highland Hastanesi’nde çıkan bir yangında hayata veda etti.

edebiyathaber.net (26 Ağustos 2016)

Yorum yapın