“Zoenya”, Elif Bülbül’ün yazdığı bir çocuk romanı. Önce adı, ilginç kapağı, sonra kitabın alt başlığı çarpıyor beni.
Yeşil İsyan!
Ne denli yaratıcı bir ad olduğunu düşünüyorum. Yeşil bir isyan, doğayı anlatıyor olmalıydı. Yeşilin isyan edeceği pek çok neden vardı günümüzde.
Kitabın arkasını çeviriyorum, “Hayvanların İnsanlara Fantastik Bir çağrısıdır!” yazıyor. Bu bir çığlık, denebilir ki bir manifesto! Demek doğanın parçası olan hayvanlar isyan ediyor! Nasıl? Bu merakla kitabı okumaya başlıyorum.
Gerçek ve gerçeküstü olayları kurgulayıp harmanlamış Elif Bülbül. İnsan soyunun doğanın dengesini nasıl bozduğunu, dünyaya ne denli büyük kötülükler ettiğini anlatıyor. Yalnızca hayvanlara değil, kendisine de.
Arıların ortadan kaybolmasıyla başlayan süreçte gelen kıtlığı, sonradan kuşları, böcekleri, sürüngenleriyle tüm hayvanların birer birer yok olmasını dile getiriyor. Sürekli üretim ve kâr peşinde koşan, ucu kendine dokunmayan olaylara kayıtsız kalan insan soyu, aç kalma tehlikesi baş gösterince paniğe kapılıyor. Kaybolan hayvanların nereye gittiklerini öğrenmeye çalışıyor. İşte bu arayışı, bu amansız takibi anlatıyor kitap.
Birkaç sayfa okuduktan sonra aynı kaygıları ben de duyuyorum. Sanki kendi hayvanım kaybolmuş gibi, sanki ülkemde kıtlık baş göstermiş gibi. Bir anda kitabın atmosferinde heyecanla gezinmeye başlıyor ve hayvanların insanlardan kaçarken bıraktıkları ayak izlerinde yürüyorum. Kitap beni içine çekiyor. Bütün bunları son derece yalın bir dille yapıyor yazar, kitabı elimden bırakamıyorum. Ayrılmak zorunda kaldığımda da aklım sayfalarda bekliyor. Çok akıcı bir yapıt ama hızlı okumuyorum, yazarın aralara sıkıştırdığı bilgileri gözden kaçırmamak adına.
Ekosistemle, bitkilerle, hayvanlarla, fizikle ilgili, kitabın kurgusuna yedirilmiş önemli bilgiler var Zoenya’da. Elif Bülbül hakkında biraz araştırma yapınca çevre mühendisi olduğunu öğreniyorum. Doğanın dilini bu denli içselleştirmesinin nereden kaynaklandığını anlıyorum.
Nuh’un gemisinde hissediyorum kendimi. O gemiye bindirilen hayvanların dünyanın geleceği için ne denli önemli olduğunu düşünüyorum. Biz yaşadığımız, nefes aldığımız çevreyi bu hâle getirmişken doğadaki canlıların kendi yaşamlarında nasıl hiçbir şeye zarar vermeden bir sistem kurduklarını anlatıyor kitap.
Lider hayvanlara verilmiş adların ne denli uygun olduğunu düşünüyorum bir yandan. Kark ve Bumin’in, iki yırtıcı kuş olan kuzgun ve baykuşun önce çatışmasını, sonra uzlaşmasını hayranlıkla izliyorum.
Çocuklarda çevre ve doğa bilincini oluşturabilmek, onları bu konuda düşündürebilmek için kitaplara gereksinimiz var. Bu anlamda dolu dolu bir kitap Zoenya. Bunca yararlı bilgiyi satırları arasında saklamasına karşın hiç didaktik değil. Sonuna geldiğimde, bu kitabı bütün çocukların okumasını istiyorum. Hatta yazarın, Zoenya’nın ikinci cildini yazması gerektiğine karar veriyorum.
Zoenya – Yeşil İsyan, yazarın ilk çocuk romanı. Hiç ilk kitap gibi değil, ilk yapıtın acemiliklerini taşımıyor, aksine Elif Bülbül’ün başka kitaplarını okuma isteği uyandırıyor. Bense ısrarla bu yapıtın devamını, ikinci cildini bekliyorum.
Zoenya – Yeşil İsyan’ın yolu açık olsun. Olsun ki çocuklar bilgisayarlarından, tabletlerinden, cep telefonlarından başlarını kaldırıp çevrelerine bakınabilsinler. Her canlının dünya ve doğa için önemini kavrayabilsinler. Doğanın korunması, ekosistem için neler yapabileceklerini düşünsünler, hatta bu konuda gruplar kurup projeler üretebilsinler.
Zoenya – Yeşil İsyan, bütün çocukların merakla, sayfalarını çevirirken heyecanlanarak, düşünerek, hayal ederek, düşünce üreterek okuyacakları bir kitap.
Kaynak: Elif Bülbül, Zoenya – Yeşil İsyan. Smirna Yayınları. Basım yılı 2022, sayfa sayısı 127.
edebiyathaber.net (10 Kasım 2022)