Çetin Tekindor, Zülfü Livaneli‘nin yeni kitabı “Balıkçı ve Oğlu”nu Storytel’de seslendirdi.
Zülfü Livaneli, Haziran 2021’de İnkilâp Kitabevi tarafından yayımlanan kitabı Balıkçı ve Oğlu ile bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Livaneli, son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba etkisi yaratıyor; aile ilişkilerini bambaşka bir çehreye büründürüyor. Balıkçı ve Oğlu, Ege’nin tarihinden bugününe, balık çiftliklerine ve rant hırsıyla dağlara, kıyılara saldıran şirketlerin yarattığı ekolojik yıkıma dair çok şey söylüyor. Bunun ötesinde göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabalarını ya da ölümü; kısacası “deryaya yakın, dünyadan uzak” yaşamlarını odağına alıyor. Livaneli’nin belki de en şiirsel romanı olan Balıkçı ve Oğlu; aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir epope. Zülfü Livaneli’nin, uzun bir aradan sonra yazdığı ve heyecanla beklenen romanı Balıkçı ve Oğlu, ustalıkla seçilen tasvirlerle okurun zihninde capcanlı bir anlatı oluşturuyor.
Çetin Tekindor, gerçekleşen projeyle ilgili görüşlerini paylaştı ve şunları söyledi; ‘Livaneli her eserinde olduğu gibi “ Balıkçı ve Oğlu” romanında da kişisel ve toplumsal sorunları büyük bir ustalıkla ve incelikle dile getirmiş, karakter yaratmadaki yetkinliği zaten tartışılmaz Livaneli’nin, okurken keşke diyorsunuz bu romanın filmi de yapılsa, oyuncu olarak sizi içine alan, karakterlerle bütünleşmenizi sağlayan bir üslup, Livaneliye özgü bir yaratıcılık çok etkileyici.. Seslendirirken romanın bu yapısından etkilenmemek mümkün değil, başlarda zaman zaman bir okuyucu değil de sanki bir oyuncu gibi seslendirmek yanlışına düşmekten yönetmenimizin yerinde uyarılarıyla kurtuldum, dinleyicinin doğru algılamasını zedeleyecek her türlü yaklaşım romanın özüne zarar verir diye düşünüyorum. Bu nedenle Storytel ekibinin bu konudaki hassasiyetine ve en iyi verim almak için çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönündeki anlayışlarına ve gayretlerine çok teşekkür ediyorum. Yaptıkları bu işi çok önemsiyorum ve başarılarının sürekli olmasını diliyorum.’
Zülfü Livaneli de konuyla ilgili görüşlerini paylaşarak ‘Yazar açısından her yeni kitap bir sınavdır. Yayınevine teslim ettiğiniz metni, konuya uygun bir kapakla basılı halde kitapçı vitrinlerinde görmek güzel bir duygudur elbette ama işte sınav, o noktada başlar. Acaba okurlarınız yeni kitabı nasıl karşılayacak, eski kitaplarınızla kıyaslayınca neler hissedecekler, ilk sosyal medya değerlendirmeleri olumlu mu olumsuz mu gelecek? Birkaç ay sonra durum netleşir. Bu açıdan Balıkçı ve Oğlu, beni memnun eden bir ilgiyle karşılandı. Bazı okurlar “kısa” dediler, “bitmesin diye ağır ağır okumaya çalışıyorum” diyenler oldu. Ama bence her hikaye kendi boyutunu ve biçimini belirliyor. Bu hikayeyi uzatmak mümkündü elbette ama fazla yük omurgayı zedeleyip, tadını kaçırabilirdi. Şimdi kitabı abonesi olduğum ve her gece kitap dinlediğim Storytel, bir ustanın sesinden sunuyor. Dostum, büyük aktör Çetin Tekindor’un etkili vurgularıyla, tümcelerim başka bir boyuta taşınıyor. Çok teşekkür ediyorum.’ dedi.
edebiyathaber.net (19 Ekim 2021)